Taşı toprağı altın olan şehir,
Hey gidinin şehri,hey boğazdan esen gürül gürül rüzgar.
İstanbul bir başka
Kendimden bir parça bulmak için geldim,
Dumanı tüten vapurlarda kendimi aradım.
Bir zamanlar dostum olan boğaza seslendim.
Dostumun bir parçası olan martılarla dertleştim.
İstanbul bir başka
Dert ortaklarıma simit attım
İçine kinimi, öfkemi bana bu şehrin yaşattıklarını akıttım.
Akıttım kendime göre zehrimi, beni zehirleyen istanbul'un zehrini akıttım,
Alıp götürsünler diye.
İstanbul bir başka.
Hesabım var istanbulla oysa kımlerın canını yaktı bu şehir.
Umudumu, ailemi, mutluluğumu kıskandı benden bu şehir.
Yalnızız artık, bir sen kaldın bir de ben.
İstanbul bir başka.
Benden çalamadığın alamadığın kişiler bana seni soruyor.
Nasıldır,güzel midir,neler var içinde?
Bir sesimi duyursam dünyaya bir haykırsam.
Desem ki istanbul göründüğü gibi değil.
İstanbul bir başka.
Canan Avunç /8 -E
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder